Değerli Takipcilerim Hürriyet Gazetesinde yazmış olduğum ilk yazıyı sizlerle de paylaşmak isterim, sevgi ve saygılarımı sunarak, ilk maç yazımı paylaşmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyorum.
Henüz 45. saniyede Geraldo’nun kaleci Altay ile karşı karşıya kalması, 3 büyüklerin özellikle ilk dakikalarda rakiplerine verdikleri benzer net pozisyonların yaşandığı bir hafta oldu.
Hazırlık maçları tam bir ölçü olmamakla birlikte, Fenerbahçe’nin Avrupa arenasında ideale yakın 11’leriyle 3 maç oynamış olması, artı ve eksi yönleriyle analiz edilmeleri açısından fırsat sundu. Bunu iyi değerlendirenlerden biri de Ümraniyespor Teknik Direktörü Recep Uçar oldu.
ÜMRANiYESPOR, YILLARDIR SÜPER LiG’DE iMiŞ GiBi OYNADI
Süper Lig’e yeni gelen bir takım kimliğinde değil, yıllardır buralardaymış gibiydi. Özellikle de orta alanda Fenerbahçe’nin etkisini neredeyse yok etmeyi iyi başardı, Slovacko maçındaki baskılı oyununu oynattırmadı. Hatta Ümraniye’nin hücum hattının süratli ve seriliği, efektifliği daha fazla dikkat çekti. Sadece ileri uç değil, savunmadaki Glumac dahi her yüksek topta rakip kalede tehlike yarattı.
FENERBAHÇE’YE CORNELiUS VE WEGHORST GiBi GOLCÜ LAZIM
Valencia, Avrupa’daki kötü performansıyla golcü alınmasının şart olduğu izlenimini verirken, Ümraniye karşısında 2-1 öne geçiren gollere imza atmış olması bu fikirden yine de vazgeçirmedi. Tam bir 9 numaraya, Cornelius hatta Weghorst gibi golcüye ihtiyaç var. Ayrıca ceza alanını besleyecek kanatların da iyi çalışması şart. Jorge Jesus’un bu kapsamda Rossi’deki ısrarını anlayamıyorum. Joshua King de yokları oynayanlar arasındaydı.
DOLDUR-BOŞALT HAMLELERi
Arao’nun baskı altında kalması ve hücum hattının savunmaya yardıma gelememesi orta alandaki oyun kurma şansını ve top kazanma fırsatlarını da engellemiş oldu. Takım boyu uzadı ve kopuk bir takım izledik. Berisha ve Serdar Dursun değişiklikleri doldur-boşalt yapılacak son umut hamlelerinden öteye gitmedi ama en azından karambolle 3. gol geldi. Ümraniyespor’un akıllı taktiği, takım oyununu iyi sergilemeleri, böyle bir atmosferde sakin kalarak mücadele etmeleri, geriye düştükleri halde oyundan kopmamaları saygıyı hak ediyor. Ümraniyespor adına manidar nokta ise İstanbul deplasmanına gelen takımların bulduğu kontra gollerin birebir aynısını Fenerbahçe’den kendileri yedi. Futbolun cilvesi. Zevkli ve her dakikası keyifli maç izledik. Haftanın ‘bitmesin’ denilen maçlarındandı. Maçın kader adamı ise yeşil zeminden değil, yedek kulübesinin içinden çıktı: Recep Uçar!
HAKEM YAŞAR KEMAL UĞURLU VE VAR’DAKi ÖZGÜR YANKAYA ADINA SON DERECE YORUCU BiR MAÇTI
Karşılaşmada çok sayıda kritik karar vardı. VAR, defalarca müdahale etmek zorunda kaldı. Kadıköy’deki 90 dakikanın düdüklerini Uğurlu çaldı ama kritik kararların hepsinde Yankaya imzası vardı. Verilen iki penaltı da doğruydu. Ümraniye’nin ilk golünde Glumac kafayı vurduğu anda kale alanı içindeki takım arkadaşı Altay’ı etkiliyor mu sorusu tartışılır ama ben VAR’ın kararını doğru olduğunu düşünüyorum.
İlk penaltıda hakemin görme şansı çok zor. VAR müdahalesi doğru. Bir oyuncunun VAR’ın olduğu bir maçta bu şekilde elle müdahale etmesini anlamak zor.
CEZA ALANI iÇiNDEYDi
İkinci penaltıda ‘ceza alanı içinde mi dışında mı’ tartışması vardı. Fenerbahçeli oyuncunun sol ayağıyla yaptığı müdahale içeride olduğunu gösteriyor. VAR doğru tespit etti.
VAR EKiBi DOĞRU KARAR VERDi
Ümraniyespor’un ilk golünde, Glumac kafayı vurduğunda top ağlara doğru giderken kale alanı içindeki takım arkadaşı topa temas edemese de hareketleniyor. Bu hareket, kaleci Altay’ın topa uzanmasını veya hareketini etkiliyor mu sorusuna cevap aramak gerekir. Etkilemediği kanaatindeyim. VAR ekibinin gol kararının doğru olduğunu düşünüyorum.
PENALTI VERiLEBiLiRDi
Fenerbahçeli Peres’in ceza alanı içinde Del Valle’nin sırtına doğru gelen bir teması var. Ümraniyeli oyuncunun ayakta kalmış olması ihlal yokmuş gibi düşündürüp yanıltmamalı. Hakem penaltı verebilirdi. Bu yönde bir karar çıksaydı VAR’ın karışamayacağı bir pozisyon olacağını da hatırlatalım.
VALENCiA’YA SARI KART YETERLiYDi
Valencia’nın rakibinin gelişini görmeden sırtına savurduğu ‘şut’, arkadan tekme gibi gözükmekle birlikte hem topu görmemiş olması, hem ayağını kırması hem de tabanla müdahale etmemesi gibi kriterlerle sarı kartın yeterli olduğunu gösterir nitelikte.
Hurriyet.com